Bu kitabı meraklı olanlara öneriyorum. Başladınız mı bitirmeniz an meselesi. Ne kadar kalın da olsa çok güzel ve sürükleyici bir kitap.
Tanıtım:
Tatilde Demirhan'ın ailesi Erdek'e gitmek isterleer fakat bunu Demirhan duyunca hayal kırıklığı yaşar. Demirhan ilk önce kumsala gider. Adada biraz dolaştıktan sonra Kapıdağ Yarımadası'nı bulur ama orada beyaz giysili, tuhaf görünümlü Tudo'yu görür. kız korkarak kaçar. Evelsi gün Demirhan Unutma Deresi'nde Kara Taş'ı bulur. Bu taşı madeni para sanır ve alır fakat sonra Tudo'yla arkadaş olmaya çalışırken onun Kara Taş'ı aramaya başkladığının görür. Tudo taşı alır ve Demirhanla birlikte eskilere gider. Kara Taş'ı Tanrıça Kibele'ye vermelei gereklidir fakat engeller çıkar. Sonra...
Kitabın Adı: Kibele’nin Gölgesinde
Sayfa Sayısı: 169
Karakterler: Demirhan, annesi, babası, Mustafa Amca, Tudo, Lug, Satira, Perikles, Kastor, Filo, Haşmetli Titus ve Rahip Brennus.
Tür: Öykü
Yayın Evi: Tudem
Yazar: YaseminYücesoy Gündoğan

1.
“Onlar neden her mevsim yeşil kalır,
biliyor musun? Çünkü Kibele en çok çam ağaçlarımı sever. Bütün ağaçlar
sonbaharda yapraklarını döker ama Kibele’nin en çok sevdiği bu ağaçlar, onun
isteğiyle yemyeşil kalır.”
2.
Her şey Tudo’nun dediği gibi hızlıca oldu. Daha
koyun içinde, kumsala yakın bölgelerde dolaşan küçük kayıklar bile kıyıya
ulaşamadan fırtına patladı. Bir anda etkisini arttıran şiddetli rüzgar
sahildeki kumları havalandırıyor ve bu kumlar Demirhan’ın çıplak kollarına,
bacaklarına ve yüzüne kırbaç gibi çarpıyordu. Az önce dümdüz olan sakin deniz
ise birden büyüyen dalgalarıyla balıkçılara zor anlar yaşatıyordu.
3.
O sırada nereden çıktıysa tıpkı onlar gibi
üşümüş ve ıslanmış, minicik bir kedi
yavrusu, gelip Tudo’nun ayaklarına süründü. Bu sevimli minik yavruyu
gören Tudo, hemen eğilip onu yerden aldı ve çıplak kollarıyla sararak ısıtmaya
çalıştı.
4.
Tudo’nun arkasından evin içine doğru adım atan
Demirhan, son anda biraz ilerideki ağaçların arasında bir adam görür gibi oldu.
Üstelik bu adam, sahilde yanına gelen beli bıçaklı adama çok benziyordu…
5.
Satira’nın sözünün burasında bir bebek ağlaması
duyuldu yan odadan. Hemen odaya koşan genç kadın az sonra kucağında minicik b
ir bebekle döndü.
6.
“Sevmek başka, onlara sevgiyle yaklaşmak başka.”
7.
Yapmış oldukları onca yoldan sonra, tam da
hedeflerine ulaşmış olduklarını düşündükleri bu anda, böyle bir yanıtı hiç
beklemeyen Demirhan ve Tudo şaşkınlıklarından oldukları yerde kaldılar.
8.
Filo’nun bu açıklamaları üzerine, kulübede ilk
yorgunluklarını atmış olan Demirhan ve Tudo, dışarıda kendilerini bekleyen
denizin ve kumun çağrısına uyarak bu sıcakta biraz serinlemeye karar verdiler.
9.
Islak kumlara adımlarını atıp birkaç adım
yürüdükten sonra, ayaklarının altın rengi ışıltılarla parladığını fark etti
Demirhan. “Şuraya bak Tudo,” dedi neşeyle. “Ayaklarımız altın tozuna bulanmış
gibi oldu.
10.
Demirhan bir süre sessiz kalarak düşüncelerini
toparlamaya çalıştı. Bir an önce harekete geçmezlerse hem Filo’yu hem de
ardından Perikles’i kaybedeceklerdi. Sonrasında ise üstlendikleri görevi
tamamlayamadan ortalıklarda kalacaklardı.
11. Deniz
de yaşamın diğer gerçekleri gibiydi, ona nereden bakıyor olduğun önemliydi.